Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Yerel Yönetimler Okul Eğitimi Programı’nın kapanış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı. Önder Tunç Soyer, “Nazım’ın dediği gibi ’70’lerinizde bile zeytin dikeceksiniz, çocuk sahibi olacağınız için değil, yaşama inandığınız için, ölümüne inatla’. Yürüttüğümüz tüm bu hikayenin arkasındaki ana cümle bu. Hayata inanıyoruz, daha iyi bir hayatın mümkün olduğunu biliyoruz.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından İzmir Sanat. Kapanış konuşmasını yapan Başkan Tunç Soyer, göreve geldiği 2019 yılından bu yana yaptığı çalışmaları ve hedeflerini anlattı. Başkan Soyer’in konuşmasını, Sosyal Demokrat Halk Partisi eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP 26. Dönem Milletvekili Zeynep Altıok, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Fahri Prof. Dr. Korel Göymen’i akademisyenler, bürokratlar ve vatandaşlar da izledi. Programın sonunda eğitime katılanlara sertifikaları takdim edildi.
Soyer: “Doğayla Uyumlu Model Oluşturmamız Gerekiyor”
2019 yılında BM’nin 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi doğrultusunda stratejik önceliklerini belirlediklerini belirten Önder Tunç Soyer, ekonominin ekoloji olmadan uygun olmayacağına dikkat çekti. Doğayla barışık, doğanın haklarını koruyan yeni bir tarife ihtiyaç olduğunu belirten Lider Soyer, “Umarım Kaz’da verilen mücadelelere yeni bir bakış açısı ve içerik kazandırılabilir. Dağlar, Akbelen ve Gezi’den bu yana birçok yer. Doğayla uyumun çok temel bir bakış açısı gerektirdiğini ifade etmek isterim.”
“Fabrika bizim kalemdir”
Bayındır’daki Süt İşleme Tesisi ile ilgili konuşan Lider Soyer, “Biz Tarım Bakanlığı değiliz, Büyükşehir Belediyesi’yiz. Ancak gördük ki bu şehirde tarımsal üretimin projelendirilmesinde ve doğru tercihlerin yapılmasında rol oynayabiliyoruz. Bu yüzden fabrika aslında bizim kalemdir. Her fabrikanın bir kale olduğu söylenir, burası o kalelerin en sağlamlarından biridir. Fiyatı düzenliyoruz. Hem küçükbaş besiciliğe yönlendiriyor hem de büyükbaş besiciliği biraz daha geciktiriyoruz. Tarihimizi bilseydik, doğuda sığır yapılırdı, burada sadece koyun ve keçi yapılırdı. Kısa vadeli çıkarlar ve çıkarlar uğruna bu hikayeyi bitirdik. Ve 50 yılda bitirdik. Bunun bir kader olmadığını düşünüyoruz. Kurduğumuz bir merkez var, bu merkez havza bazında nelerin üretilebileceği konusunda üreticilerimize hizmet veriyor. Burası bir tarımsal araştırma merkezi” dedi.
“Yaşadığımız zorunluluk değil”
Başka bir dünyanın, başka bir yerel yönetimin, başka bir ülkenin mümkün olduğunu göstermeye çalıştıklarını belirten Lider Soyer, “Yaşadıklarımızın ne bir zorunluluk ne de bir kader olduğunu biliyoruz. Yerelden başlayarak değişebileceğine inanıyoruz. Nazım’ın dediği gibi; ’70 yaşında da olsa zeytin dikeceksin, çocuk sahibi olacağın için değil, yaşama inandığın için, ölümde inat ettiğin için’ diyor. Yürüttüğümüz tüm bu hikayenin arkasındaki ana cümle bu. Hayata inanıyoruz, daha iyi bir hayatın mümkün olduğunu biliyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
